10 Ekim 2010 Pazar

bol intihalli (plagiarism) ve genç piyanist b.'nin dayanılmaz sıkıntısından mülhem bir alıntısal ve şakasal metinsel

Hesap. Hesap. Hesap. Dönüp dolaşıp: Moment. (Oysa, kimse birbirini öldürmez moment yüzünden.) Hesaba inanmıyorum. Hesaptan nefret ediyorum.

Sıkıldım. Sokağa attım kendimi. Bir sigara yaktım. İlk nefesle birlikte aklıma geçen gece gördüğüm rüya geldi:

Bir Sovyet uçağıyla şehrin üzerinden uçuyoruz. (Şu yanımda oturan Stalin değil mi?) Uçağın gövdesi orak-çekiçlerle dolu. Oturduğum apartmanın üzerine geliyoruz. Ben, ikinci bir “ben” olarak uçağı balkonumdan seyrediyorum. “Komünistler geliyor!” diye geçiriyorum içimden. “İyi ya, ben de komünistim zaten!”. Maksim Gorki peydah oluyor birden balkonda. “Eğiliminiz nedir?” diye soruyor. “Sosyalist.” kelimesi çıkabiliyor sadece ağzımdan. Gorki, katıla katıla gülmeye başlıyor. Sonra yine uçaktaki “ben” oluyorum. Yanımda oturan Stalin, kısık bir sesle soruyor: “Şiir sever misiniz?”. Bilmem.

STALİN: “When the voices of children are heard on the garden / And laughing is heard on the hill / My heart is at rest within my breast / And every thing else is stil”

PİLOT: Buğra Bey, evinizin balkonuna iniş yapmak zorundayım.

BUĞRA 1: Ama nasıl olur, kocaman uçak hiç balkona…

PİLOT: İniş izni istiyorum Maksim!

(Uçak güvenli bir iniş yapar balkona. Buğra 1, Stalin ve Pilot inerler.)

BUĞRA 2: Hoş geldiniz yoldaşlar!

GORKİ: Buğra yoldaş da bizden Jo, kendisi sosyalist! Ha-ha.

BUĞRA 2: Ayakta kaldık. Salona geçelim en iyisi.

(İçeriye girerler. Salon epey kalabalıktır ve müzik çalarda Puccini’den “Madame Butterfly” çalmaktadır.)

BAUDELAİRE: Ey gece! Ey serinlik getiren karanlık! Benim için bir iç bayramın belirtisisin sen, sen bir bunaltıdan kurtuluşsun!

Sigaramın son nefesini çektim ve attım izmariti. Bu kadarını hatırlayabiliyordum rüyamın. Sonrası silinmiş sanki hafızamdan. Ya da ben unutmak istemiştim ve unutmuştum. Ah, kendimi de unutabilsem. Bu şehirde bana yer yok artık. Her şeyi unutup, bir kenara bırakıp başka ülkelere gitmeliyim. Her tarafı yeşil olan ülkelere. (Belki o ülkelerde 23 Nisan’da bir saatliğine diktatör yaparlar beni!) Belki o ülkelerde büyütürüm kendimi, içimdeki çocuğu. Ben piyanist olmak, besteci olmak istiyorum. Ülkemin sorunlarını çözmek istemiyorum. Ben Chopin olmak istiyorum. Ezik ve aşağılanmış bir mühendis olmak istemiyorum. Ben momentten anlamadığım gibi, kendimden de bir şey anlamıyorum. Ben, yalnızlığı istemekle…

(Bir sigara daha yakar. Sokağın köşesinden dönüp gözden kaybolur.)

7 yorum:

  1. İhsan abi demedi mi sana
    böyle şeyler yazma
    ama bence devam et
    sonu yok nasılsa


    :))

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. ("zöhre"nin yorumunu merak etmiyor değilimdi.)

    YanıtlaSil
  4. tamam yorumumu merak eden arkadaşım şoreşe ve sansüre karşı olan diğer arkadaşım çetin için yorumumu yazıyorum:
    hani yukarıdaki yazıda rüyada görülen ünlüler var ya. anneme okusam bu hikayeyi hemen şuna yorar; rüyada ünlü birini görmek iyi bir şeyin olacağına delalettir. hatta o ünlü kişinin makamına çıkmak demektir gibi gibi yorumlamalar yapardı.
    bunu yazmaya çalıştım sonra becerememiş olduğumu fark edip, bloğunuza çapak atmıyım dedim :)

    YanıtlaSil
  5. hiç olur mu öyle şey zöhrecim, çapak atma filan...blog her türlü anne ya da ananne rüya tabirine, teyze-hala öğüdüne ve bilumum aile efradının konuya ilişkin yorumuna açıktır her daim. Vey ben duymadım vey ben işitmedim diyenin vay haline!

    YanıtlaSil
  6. rüyada "stalin" görmek fazla hayırlı olmasa gerek. ama stalin blake şiiri okursa ne ala! gözünde çapak ile uyanıverir insan.

    YanıtlaSil