21 Eylül 2010 Salı

şoreş'e "upps! kötü ezildim,en iyisi defolup gideyim ben" dedirtecek yanıt

(yanıt verilesi yazı için bakınız: http://ekmekmushaf.blogspot.com/2010/09/hande-yenerden-arabiye-bir-sehir.html)

demet akalın'ın "aşkın açamadığı kapı, kanatlanıp uçamadığı yer mi var?" cümlesi ya da nazım hikmet'in, kötü olduğunu düşündüğüm ilk şiirlerinin hepsinde uzun uzun belagat geviş getirebiliriz.

islam geleneğinde çelişkili politik tutum bolcanadır,(selam çetin, yazı yazmayınca 'mekruh' kelimesini kullanmıyorum bak) ama bu adamlar fazlaca "hayır ve şerrin ötesinde"dirler, "mutezile" bir takıntıdır. Vasıl bin Ata tamamen öyle. İbni Arabi, en azından estetiğiyle durumu kurtarıyor; Gazali ise "Hüccet'ül İslam" olmasıyla. - Tasavvufî meseleleri Hande Yener'den önce o keşfetmişti:)-

bütün bunları bir yana çekip şöyle de diyebilirdik: "bu aşk bir bahri ummandır, buna haddi kenar olmaz"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder